Türkiye'nin Tarihi ve Turistik Şehirlerinde Kalacak Yer mi Arıyorsunuz?

Tarihi atmosferin tam merkezinde şehirdeki en özel otelleri sizin için seçtik!

DETAYLAR

Unutulmaz Turlar Seni Bekliyor!

Benzersiz rotalari ve harika deneyimleri keşfetmeye hazır mısın?

DETAYLAR

Uzman Seçimi, Konforlu Konaklama

Hemen rezervasyon yap, tatilin tadını çıkar!

DETAYLAR

Seçkin Oteller ve Özel Konaklamalar

İstanbul'un favori tesisleri

İstanbul’un en prestijli ve konforlu tesislerinde eşsiz bir konaklama deneyimi sizi bekliyor!
istanbul,şişli
Erdem
3.241TL
istanbul,şişli
Handmade
3.241TL
istanbul,şişli
Residence
3.469TL
beyoğlu,istanbul
B Guest Pera
3.685TL
fatih,istanbul
B Guest Old City
3.252TL

Blog

İstanbul’un en iyi konaklama rehberini keşfet!

İstanbul’da 3 Günlük Lüks Tatil Rehberi

İstanbul’da 3 Günlük Lüks Tatil Rehberi İstanbul’un simgesi Sultanahmet Camii’nin (Mavi Cami) avlusunda sabah erken saatlerde huzurlu bir an. İstanbul, tarih ve lüksün iç içe geçtiği, dünyadaki en büyüleyici şehirlerden biri. 2025 yılında İstanbul, yeni açılan şık otelleri, göz alıcı restoranları ve kişiye özel deneyimleriyle lüks seyahatte çıtayı yükseltiyor. Üç günlük bu lüks tatil rehberi, şehri ilk kez ziyaret eden yabancı turistlerden keyifli bir hafta sonu kaçamağı planlayan yerli gezginlere kadar herkes için unutulmaz bir İstanbul deneyimi sunmayı amaçlıyor. Kısa süreli bir tatilde bile İstanbul’un tarihi dokusunu boğaz manzaralı konforla buluşturabilirsiniz. 1. Gün: Tarihi Yarımada’da Konfor ve Kültür İlk gün, İstanbul’un kalbi Tarihi Yarımada’da başlıyor. Ayasofya ve Topkapı Sarayı gibi dünyaca ünlü müzeleri sabah erken saatlerde ziyaret edin. Kalabalıklar gelmeden bu eserlerin tadını çıkarmak, lüks bir deneyimin ilk adımıdır. Öğle yemeği için Osmanlı mutfağının modern yorumlarını sunan şık bir restoranda rezervasyon yapın. Ardından, Kapalıçarşı’da kişiye özel bir alışveriş turu sizi bekliyor. Bir rehber eşliğinde değerli halılardan mücevherlere, kaliteli el sanatlarına kadar alışveriş yaparken, satıcılarla özel ikramlı Türk kahvesi molalarıyla ağırlanabilirsiniz. Konaklama Önerisi: İlk geceniz için Tarihi Yarımada’da yer alan, restore edilmiş bir Osmanlı konağından dönüştürülmüş lüks butik otelde kalın. Bu oteller hem tarihin ruhunu yansıtır hem de spa, özel transfer gibi modern konforlar sunar. Akşam Deneyimi: Yerebatan Sarnıcı’nda düzenlenen özel ışık gösterilerini VIP biletle izleyin veya Boğaz’da özel tekneyle gün batımı turu yapın. Boğaz’ın serin esintisi eşliğinde içeceğinizi yudumlamak, İstanbul’daki ilk gününüzü mükemmel tamamlar. 2. Gün: Boğaz’da Lüks ve Alışveriş İstanbul’da ikinci gün, şehrin modern ve lüks yüzünü keşfetmeye ayrılmalı. Sabah, Beşiktaş sahilinde yürüyüş yaparak başlayın ve Ortaköy Camii’nin eşsiz manzarasında fotoğraf çekin. Sonrasında, Boğaz’ın Avrupa yakasındaki en ünlü 5 yıldızlı otellerden birinde zengin bir kahvaltı sizi bekliyor. Bu otellerin terasından boğazı izlerken yapacağınız kahvaltı, tatilinize unutulmaz bir dokunuş katar. İstanbul Boğazı’nda, Ortaköy Camii ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü manzarası. Lüks İstanbul otellerinin birçoğu misafirlerine bu manzarayı sunar. Kahvaltı sonrası Nişantaşı’na geçin. Burası İstanbul’un moda ve lüks alışveriş merkezidir. Dünyaca ünlü markaların butikleri ve sanat galerileri arasında dolaşın. Alışveriş yapmasanız bile mağaza vitrinlerine bakmak bile başlı başına keyifli bir deneyim sunar. Öğleden sonra dinlenmek için otelinizin spa’sında Türk hamamı terapisi alabilir veya Kuruçeşme’deki bir kafede Boğaz’a karşı kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Öğle Yemeği: Boğaz kenarındaki balık restoranlarında taze deniz ürünlerinin tadına bakın. Tercihen, Arnavutköy civarında denize sıfır bir restoranda rezervasyon yaptırın. Deniz mahsulleri ve mezeler eşliğinde keyifli bir öğle yemeği, seyahatinize lezzet katacaktır. Akşam Programı: İkinci akşamınızı şehrin modern yüzüne ayırın. Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde bir konser veya gösteri izleyin. Ardından Taksim’e geçerek tarihi bir binanın terasındaki çatı barında şehrin ışıklarını seyredin. İstanbul’un gece manzarası, özellikle yabancı misafirler için büyüleyici ve fotojeniktir. 3. Gün: Adalar ve Boğazın Keyfi Üçüncü gün, şehir merkezinin karmaşasından uzaklaşıp İstanbul’un huzurlu köşelerine yolculuk zamanı. Sabah erken saatte otelinizden özel tekne veya feribotla Büyükada’ya doğru yola çıkın. Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada’da motorlu taşıt olmadığından, adayı fayton müzesi veya bisiklet kiralayarak keşfetmek en iyisi. Çam ağaçları arasından geçip adanın tepelerine çıktığınızda, Marmara Denizi’nin panoramik manzarası ödülünüz olacak. Öğleden sonra İstanbul anılarınıza bir boğaz turu daha ekleyin. TÜRSAB Rota sistemiyle entegre özel Boğaz Turu paketlerimizden birini tercih ederek profesyonel rehber eşliğinde yalılara ve saraylara denizden bakın. Urban Comfort Travel Agency’nin sunduğu bu turlar, size kalabalık turlardan uzakta, kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşatır. Rehberinizden boğaz kıyısındaki yalıların hikayelerini dinlerken, ikram edilen yöresel içeceklerle günü serinletin. Gün Batımı Kapanışı: Son akşamüstünde Galata Kulesi civarına uğrayın. Tarihi kuleye VIP erişim ile çıkarak gün batımını izleyin. Altın boyalı gökyüzü, İstanbul’un minareleri ve köprüleriyle birleşince ortaya çıkan manzarayı asla unutmayacaksınız. Akşam Yemeği: Galata çevresindeki bir çatı restoranında, hem Türk hem dünya mutfaklarından oluşan füzyon lezzetlerle vedanızı yapın. Yemek sonrası, otelinize dönüş için özel araç servisi veya şoförlü lüks araç hizmetimizden faydalanabilirsiniz. İstanbul’da 3 gün, elbette bu eşsiz şehrin tamamını görmeye yetmez ama bu rehber ile en özel noktaları konfor ve lüks içinde deneyimlemiş olacaksınız. Urban Comfort Travel Agency’nin uzman kadrosu ile İstanbul tatilinizi planlarken, her adımda profesyonel ve global standartlarda bir hizmet alacağınızdan emin olabilirsiniz.

Bodrum’da Deniz, Kum ve Tarih: Ege’nin İncisinde…

Bodrum Kalesi’nden marina manzarası. Bodrum, hem tarihi kalıntıları hem de masmavi denizi ile ünlüdür. Türkiye’nin Ege kıyılarındaki incisi Bodrum, 2025 yazında da yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olmayı sürdürüyor. Berrak denizi, beyaz badanalı evleri, hareketli gece hayatı ve tarih kokan sokaklarıyla Bodrum, ziyaretçilerine eşsiz bir deniz, kum ve tarih deneyimi sunar. Urban Comfort Travel Agency olarak Bodrum’da geçireceğiniz tatilin her anını özel kılmak için ipuçlarımızı bu blog yazısında topladık. Bodrum’un Eşsiz Koyları ve Plajları Bodrum denince akla ilk gelen, turkuaz renkli denizi ve güneşin tadını çıkarabileceğiniz harika plajlarıdır. Gümbet Plajı, su sporları ve canlı atmosferiyle özellikle yabancı turistlerin favorisidir. Eğer daha sakin ve lüks bir ortam arıyorsanız, yarımadanın kuzeyindeki Türkbükü sahilinde bulunan özel plajlara gidebilirsiniz. Buralarda localar kiralayıp gün boyu VIP hizmet alabilir, denizin ve güneşin keyfini çıkarabilirsiniz. İpucu: Popüler plaj kulüplerine gitmeyi planlıyorsanız önceden rezervasyon yapın. Yüksek sezonda Bodrum’un ünlü plajları dolu olabiliyor. Ajansımız, konaklama yaptığınız tesiste veya öncesinde sizin için rezervasyon işlemlerini gerçekleştirebilir. Dalış ve Spor: Bodrum’un berrak sularında dalış yapmak isterseniz Akvaryum Koyu gibi noktalarda rehberli dalış turlarına katılın. Rengârenk su altı dünyası ve batık gemi kalıntıları, macera tutkunları için unutulmaz anlar yaşatıyor. Tarih Tutkunları için Bodrum Her ne kadar Bodrum çoğu kişi için eğlenceli bir yaz tatili rotası olsa da, tarih meraklıları için de bir cennet. Bodrum Kalesi (Halikarnas Mozolesi’nin taşlarıyla inşa edilmiştir) ve içerisindeki Sualtı Arkeoloji Müzesi, geçmişe bir yolculuk sunar. Kalenin burçlarından Bodrum şehir manzarasını izlerken bir yandan da Orta Çağ’a ışınlanmış gibi hissedeceksiniz. Ayrıca dünyanın yedi harikasından biri sayılan Halikarnas Mozolesi’nin kalıntıları da Bodrum merkezde görülebilir. Tarih gezinizin ardından Bodrum çarşısında kısa bir yürüyüş yapın. Dar sokaklarda ilerlerken antik dönemden kalma taş yapıların arasında, modern butiklere ve kafelere rastlayacaksınız. Bodrum Anfi Tiyatrosu da akşam üzeri ziyaret etmek için güzel bir durak – gün batımında antik tiyatronun merdivenlerinde oturup Bodrum koyunu izlemek huzur vericidir. Bodrum Geceleri ve Eğlence Güneş battıktan sonra Bodrum, bambaşka bir enerjik kimliğe bürünür. Dünyaca ünlü barları, kulüpleri ve sahil restoranlarıyla Bodrum geceleri, özellikle yabancı misafirlerin yıllardır dilinden düşmeyen anılara ev sahipliği yapıyor. Bodrum Barlar Sokağı olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi boyunca sıra sıra dizilmiş mekânlarda her zevke uygun müzik bulmak mümkün – canlı Türkçe müzik yapan meyhanelerden uluslararası DJ performanslarının sergilendiği kulüplere kadar. Yeme-İçme Deneyimi: Akşam yemeği için Marina Yacht Club gibi marinadaki seçkin restoranları tercih edin. Ege Denizi’nden taze çıkan balıklar, zeytinyağlı mezeler ve Bodrum’a özgü kabak çiçeği dolması gibi lezzetlerin tadına bakın. Yemekten sonra sahil boyunca yürüyüş yaparak dondurma yemek, Bodrum’un klasiklerinden biridir. Gece Hayatı: Eğlenceye devam etmek isteyenler için önerimiz, dünyaca ünlü bir kulüp olan Halikarnas Disko (yenilenen konseptiyle) veya açık hava terasıyla Moonlight gibi mekanlar. Bu kulüplerde dans ederken Bodrum Kalesi’nin ışıklandırılmış halini izlemek, unutulmaz bir atmosfer yaratır. Konforlu Konaklama ve Turlar Bodrum’da tatilinizi geçirirken konaklama seçiminiz deneyiminizi tamamen değiştirir. Urban Comfort Travel Agency olarak Bodrum’da entegre tur sistemimiz (TÜRSAB Rota) ile güvenilir ve rahat konaklama seçenekleri sunuyoruz. İster merkezi bir konumda butik bir otel, ister doğayla iç içe özel havuzlu bir villa arıyor olun, her ihtiyaca uygun seçeneklerimiz mevcut. Ayrıca Bodrum’dan günlük turlarla çevreyi keşfetme imkânınız da var. Örneğin, Kos Adası’na feribotla günlük gezi yapabilir veya Mavi Yolculuk tekne turlarımıza katılarak Bodrum’un ulaşımı zor koylarını tek seferde görebilirsiniz. Profesyonel rehberler eşliğinde düzenlenen bu turlar, tatilinize renk katarak Ege’nin hem doğal güzelliklerini hem de kültürel zenginliklerini yakından tanımanızı sağlayacak. Bodrum’da deniz, kum ve tarihin muhteşem birleşimini yaşarken, her anınızın mükemmel olmasını istiyorsanız seyahatinizi planlarken bize danışabilirsiniz. 2025 Bodrum sezonu, lüks ve konfor beklentilerinizi aşacak yeni oteller, restoranlar ve etkinliklerle parlıyor. Bu rüya gibi tatil beldesinde, profesyonel ekibimiz size sadece tatil değil, bir yaşam tarzı deneyimi sunmak için hazır. Valizinizi hazırlayın ve Ege’nin incisine doğru yola çıkın!

Çeşme’de Yaz Tatilinin Keyfi: Plajlar, Lezzetler…

Çeşme kıyıları tertemiz suları ve altın rengi kumsallarıyla ünlüdür. Yaz aylarında bu koylar hem dinlenmek hem de su sporları için idealdir. İzmir’in batıya uzanan yarımadasında yer alan Çeşme, son yıllarda hem yerli hem yabancı turistlerin gözde yaz destinasyonlarından biri haline geldi. Masmavi koyları, şifalı termal suları, tarihî kalesi ve dillere destan Alaçatı’sıyla Çeşme, 2025 yazında da dolu dolu bir tatil vaadediyor. Urban Comfort Travel Agency olarak, Çeşme’de yaz tatilinin keyfini en iyi şekilde çıkarmanız için bu rehberi hazırladık. Ilıca’dan Delikli Koy’a: En İyi Plajlar Çeşme denince akla ilk gelen şey elbette ki plajlarıdır. Bölgenin en ünlü plajı Ilıca Plajı, ince beyaz kumu ve berrak deniziyle özellikle çocuklu aileler ve rahatça yüzmek isteyenler için idealdir. Sığ ve sıcak denizi, adını aldığı termal kaynaklarla hafif ılık bir his vererek size adeta doğal bir spa deneyimi sunar. Şezlongunuza uzanıp Ege güneşinin tadını çıkarırken, sörf yapanları izleyebilirsiniz – Ilıca, rüzgar sörfü için de popüler bir noktadır. Biraz daha macera arayanlar için Delikli Koy’u öneriyoruz. Burası doğal kayalık oluşumları ve turkuaz sularıyla fotoğraf tutkunlarının gözdesi. Koyun adını aldığı delikli kaya formasyonu önünde yüzmek veya dalış gözlüğüyle su altı güzelliklerini keşfetmek unutulmaz bir deneyim. Delikli Koy tesisleşmenin olmadığı bakir bir bölge olduğundan, giderken su ve atıştırmalık almayı unutmayın. Sakin Koylar: Popüler plajların dışında kalabalıktan uzakta bir yer arıyorsanız Kleopatra Koyu veya Tekke Plajı gibi yerlere uğrayın. Bu koylar daha sakindir ve su altı zenginlikleriyle ünlüdür. Yanınıza şnorkel alarak giderseniz rengarenk balıklarla dolu bir akvaryuma dalmış gibi hissedebilirsiniz. Beach Kulüpler: Çeşme, lüks beach kulüpleriyle de tanınır. Aya Yorgi Koyu çevresinde sıralanmış beach club’lar gündüz deniz keyfi, akşamüstü ise happy hour partileri ile meşhur. Eğer eğlenceyi seven bir gezginseniz, gündüz denize girip güneşlenip, akşam DJ performanslarıyla dans edebileceğiniz bu mekanlar tam size göre. Alaçatı: Tarih, Rüzgar ve Sokak Lezzetleri Çeşme tatilinin bir parçası da Alaçatı’dır. Tarihi taş evleri, renkli sokakları ve meşhur yel değirmenleri ile Alaçatı, Ege’nin en şirin kasabalarından biri. Sabah erken saatlerde Alaçatı sokaklarında gezintiye çıkın; Arnavut kaldırımlı dar yollar, begonvillerle süslü evlerin önünden geçerken yüzünüzde tatlı bir esinti hissedeceksiniz. Bu rüzgar, Alaçatı’yı dünya çapında bir rüzgar sörfü merkezi yapmıştır. Alaçatı Sörf Okulları’nda ister başlangıç dersi alın, ister profesyonelseniz kendi ekipmanlarınızla rüzgarın tadını çıkarın. Öğle vakti Alaçatı’nın meşhur sakız ağaçları altında kurulmuş kafelerinde mola verme zamanı. Bir fincan sakızlı Türk kahvesi veya taze sıkılmış meyve suyunuz eşliğinde sakız reçelli kurabiyelerin tadına bakın. Alaçatı Pazarı’na denk gelirseniz (genellikle cumartesi günleri kurulur), taptaze Ege otları, ev yapımı reçeller ve organik ürünler alışverişi yapabilir, yerel halkla sohbet ederek kültürü yakından tanıyabilirsiniz. Akşam Alaçatı Atmosferi: Akşam olunca Alaçatı bambaşka bir havaya bürünür. Taş evlerin restoranlara dönüştüğü Hacımemiş Mahallesi civarında, Ege mezeleri ve deniz ürünleri sunan şık restoranlardan birinde akşam yemeğinizi alın. Rezervasyon yaptırmak şart, zira yaz akşamlarında tüm masalar dolu olur. Gece Hayatı: Yemek sonrası Alaçatı’nın barlarına geçebilirsiniz. Canlı müzik yapan küçük barlar ve kulüpler, sabahın ilk ışıklarına dek eğlence sunuyor. Özellikle yel değirmenlerinin orada kurulu açık hava mekanlarında, yıldızlar altında dans etmek Alaçatı gecelerinin olmazsa olmazı. Çeşme’de Konaklama ve Sağlık Molası Urban Comfort Travel Agency, Çeşme’deki konaklamalarınız için her zevke uygun seçenekler sunuyor. Butik otellerden geniş aile tatil köylerine kadar, seçtiğimiz tesisler hem kaliteli hizmetleriyle hem de merkezi konumlarıyla bilinir. Termal oteller, Çeşme’nin ünlü termal sularından faydalanmak isteyenler için ideal bir seçim. Ilıca bölgesindeki termal spa otellerinde, deniz ve havuz keyfinin yanı sıra sağlık dolu bir mola verebilirsiniz. Termal havuzlar ve çamur banyoları, yorgunluk atmak ve yenilenmek için birebirdir. Bunların yanı sıra, entegre tur sistemimiz sayesinde Çeşme çıkışlı günlük turlar da düzenliyoruz. Efes Antik Kenti ve Şirince Köyü’ne yapılan günübirlik geziler, kültür meraklıları için harika bir fırsat. Sabah konforlu aracınızla otelinizden alınıp akşam tekrar geri bırakıldığınız bu turlarda, İzmir çevresinin tarihini de keşfedebilirsiniz. TÜRSAB onaylı profesyonel rehberler eşliğinde, bölgeyi en ince detayına kadar öğrenirken güven içinde seyahat edersiniz. Çeşme’de geçireceğiniz tatil, hem dinlendirici hem eğlenceli yönleriyle aklınızda kalacak. 2025 yaz sezonu, yeni açılan plaj kulüpleri, Alaçatı’da düzenlenen uluslararası sörf şampiyonaları ve Çeşme Marina’daki festivallerle her zamankinden daha hareketli geçiyor. Bu hareketliliğin içinde kaybolmadan, tatilinizi kişiselleştirmek ve konforlu hale getirmek isterseniz, seyahat danışmanlarımız planlama sürecinin başından sonuna kadar yanınızda. Ege’nin bu göz alıcı köşesinde unutulmaz anılar biriktirmeye hazır olun!

Assos: Tarih ve Huzur Dolu Bir Kuzey Ege Kaçamağı

Assos (Behramkale) limanı, küçük balıkçı tekneleri ve taş yapılarıyla sakin bir Ege kasabasının ruhunu yansıtıyor. Kalabalık tatil merkezlerinden uzakta, hem tarihi zenginlik arayanlar hem de doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir rota: Assos. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı bu şirin köy, antik çağlardan beri varlığını sürdürüyor ve 2025 yılında da hem yabancı turistlerin hem de şehirden kaçmak isteyen yerlilerin gözdesi haline geliyor. Urban Comfort Travel Agency olarak Assos’ta tarih ve huzur dolu bir kaçamağı nasıl geçirebileceğinize dair önerilerimizi paylaşmak istiyoruz. Athena Tapınağı ve Antik Kalıntılar Assos denilince akla ilk gelen yer, kuşkusuz Athena Tapınağı’dır. MÖ 6. yüzyılda dor tarzında inşa edilen bu tapınak, Assos antik kentinin akropolisinde yer alır. Tapınağın kalıntıları arasından Ege Denizi’ne baktığınızda, Midilli (Lesbos) Adası’nın silüetini net bir şekilde görebilirsiniz. Athena Tapınağı’nda gün batımını izlemek, seyahatinizin en etkileyici anlarından biri olacak – gökyüzünün turuncu ve pembe tonları, antik sütunların üzerinde dans ederken zamanda yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz. Antik kent içerisinde gezmeye devam ederseniz, antik tiyatro, agora ve nekropol gibi diğer kalıntılara da rastlayacaksınız. Özellikle antik tiyatro, yamaca yaslanmış konumuyla deniz manzaralı bir oturma alanı sunar; burada biraz soluklanıp manzaranın tadını çıkarın. Assos’un Aristo ile de tarihî bir bağı var: Ünlü filozof Aristoteles’in burada bir felsefe okulu kurduğu ve hatta evlendiği rivayet edilir. Bu bilgileri rehberinizden dinlerken, kendinizi felsefe tarihinde önemli bir sayfanın içinde bulacaksınız. Müze Ziyareti: Assos ören yeri girişindeki küçük müzede, kazılardan çıkarılan heykel, sütun başlığı gibi eserler sergileniyor. Antik kenti gezmeden önce veya sonra burayı ziyaret ederek bölgenin geçmişine dair daha derin bir anlayış geliştirebilirsiniz. Fotoğraf Noktası: Athena Tapınağı çevresindeki en güzel fotoğraf kareleri için sabahın erken saatlerini veya gün batımını tercih edin. Güneşin açısına göre Midilli Adası ve tapınak sütunları harika bir fon oluşturuyor. Profesyonel veya amatör, her fotoğraf meraklısı burada kartpostallık görüntüler yakalayabilir. Behramkale Köyü’nde Köy Yaşamı Assos antik kentinin bulunduğu tepeden aşağıya doğru inerken, taş döşeli yollar sizi Behramkale Köyü’ne ulaştırır. Burası, antik kentin hemen yanı başında, taş evleri bozulmadan günümüze gelmiş bir yerleşim. Köy meydanında çınar ağaçlarının gölgesinde bir çay molası verin. Güler yüzlü köylülerle sohbet etmek, onların el yapımı reçellerini, zeytinyağlarını tatmak seyahatinize sıcak anılar katacaktır. Köydeki atölye ve dükkanlarda Assos’a özgü hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. El dokuması kilimler, seramik objeler ve zeytin ağacından yapılan oyma ürünler hem kendinize alabileceğiniz hem de sevdiklerinize götürebileceğiniz harika hatıralar olacaktır. Yavaş akan köy yaşamına tanık olmak için sokak aralarında yürüyün; belki bir kapının önünde oturmuş yün ören teyzelerle karşılaşacak, belki de taze toplanmış incir ve badem satan bir çocukla karşılaşıp sohbet edeceksiniz. Lezzet Molası: Öğle yemeği için köydeki yerel restoranlardan birine uğrayın. Assos’un denize yakın konumu sayesinde balık her zaman taze. Izgara günlük balık yanında, Ege’nin meşhur zeytinyağlılarından oluşan bir sofra kurulmasını isteyin. Özellikle kabak çiçeği dolması ve deniz börülcesi gibi otları tatmayı unutmayın. Tarihi Köprü: Behramkale Köprüsü, köyün eteğindeki dere üzerinde kurulmuş Osmanlı döneminden kalma taş bir köprüdür. Yemek sonrası burada kısa bir yürüyüş yapabilir, köprünün altından akan buz gibi suya ayaklarınızı sokup serinleyebilirsiniz. Ortam öylesine dingin ki, suyun ve kuşların sesi dışında hiçbir şey duymayacaksınız. Assos Limanı ve Konaklama Tepedeki antik kent ve köy gezisinin ardından, yokuş aşağı inip Assos Limanı’na ulaştığınızda manzara tamamen değişir. Küçük balıkçı tekneleri, taş iskelesi ve denize sıfır konumda konuşlanmış otel ve restoranlarıyla Assos Limanı, adeta zamanın durduğu bir tablo gibidir. Limanda yürürken begonvil sarkmış balkonların altından geçecek, dalga sesleri ve mis gibi iyot kokusuyla karşılanacaksınız. Assos’ta konaklama seçenekleri genellikle bu limandaki taş otellerdir. Urban Comfort Travel Agency’nin özenle seçtiği oteller, tarihi dokuyu bozmadan modern konfor sunan tesislerdir. Odanızın penceresinden sabah güneşiyle birlikte denizi görmek, akşamları dalga sesleriyle uyumak burada standart bir deneyim. Özellikle yabancı turistler, Assos’un bu otantik konaklamalarına hayran kalıyor, çünkü büyük zincir otellerin sunamayacağı kadar gerçek ve sıcak bir atmosfer mevcut. Akşam Romantiği: Limandaki restoranlar akşamları ışıl ışıl olur. Denizin hemen kıyısında mum ışığında bir akşam yemeği, Assos’taki seyahatinize romantik bir son dokunuş katabilir. Taze balık, Ege mezeleri ve yerel şarapların tadına bakarken, karşı kıyıdaki Midilli Adası’nın ışıklarını seçebilirsiniz. Tekne Turu: Vaktiniz varsa, Assos’ta tekneyle kısa bir tura çıkın. Yakın çevredeki Kadırga Koyu gibi bakir koylara denizden ulaşılabiliyor. Yaz aylarında düzenlenen günlük tekne turlarına katılarak, hem yüzme molaları verebilir hem de bölgenin güzelliklerini farklı bir açıdan görebilirsiniz. Assos, hızlı akan zamanın yavaşladığı, hatta durduğu bir yer. 2025 yılında, teknoloji ve kalabalık her yerde hüküm sürerken, Assos gibi köşeler paha biçilmez hale geliyor. İster yolunuz Edremit Körfezi civarına düşen bir gezgin olun, ister Yunanistan’dan feribotla gelen bir turist, Assos size ihtiyacınız olan dinginlik ve tarihi bir arada sunacak. Urban Comfort Travel Agency ile Assos seyahatinizi planlarken, ulaşım zorluklarını, konaklama ayrıntılarını dert etmeyin – biz her şeyi sizin için düşünüyoruz. Tek yapmanız gereken, bu Kuzey Ege cevherinin tadını doyasıya çıkarmak ve anın keyfini sürmek.

Kapadokya Turu Deneyimi – Ne Beklemeli?

Kapadokya’nın gün doğumu manzarası: Gökyüzüne yükselen rengârenk sıcak hava balonları, peri bacalarıyla kaplı vadilerin üzerinde süzülüyor. Peri bacaları diyarı Kapadokya, dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz coğrafi oluşumları, yeraltı şehirleri ve balon turlarıyla ünlü, Türkiye’nin en büyülü bölgelerinden biri. 2025 yılında Kapadokya, turizm altyapısını daha da geliştirerek misafirlerine eskisinden de zengin deneyimler sunmaya devam ediyor. Peki bir Kapadokya turuna katıldığınızda sizi neler bekliyor? Urban Comfort Travel Agency’nin TÜRSAB Rota entegre özel Kapadokya turlarında yaşayacağınız deneyimleri adım adım anlatalım. Gün Doğumu Balon Turu Heyecanı Kapadokya’da turun belki de en heyecan verici kısmı, meşhur sıcak hava balonu ile gün doğumu uçuşudur. Turunuzun sabahında henüz hava karanlıkken otelinizden alınacak ve balon kalkış alanına götürüleceksiniz. Hazırlıklar tamamlanıp sepetinize bindiğinizde, devasa balonlar birer birer gökyüzüne yükselmeye başlar. Güneşin ilk ışıkları ufukta belirirken yüzlerce metre yüksekte süzülüyor olacaksınız. Aşağıda Göreme ve Uçhisar’ın masalsı vadileri, yukarıda turuncudan pembeye dönen bir gökyüzü… Bu manzarayı kelimelerle tarif etmek zor, adeta bir rüyayı yaşıyor gibi hissedeceksiniz. Balon turu yaklaşık bir saat sürer. Pilotunuz hem güvenli bir uçuş sağlayacak hem de size peri bacalarıyla dolu vadiler hakkında bilgiler verecektir. Aşk Vadisi, Güvercinlik Vadisi ve Zelve çevresinde süzülürken fotoğraf makinenizi elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Uçuş sonunda yumuşak bir iniş yaptıktan sonra geleneksel olarak balon ekibi tarafından kutlama içeceği (genellikle köpüklü şarap veya meyve suyu) ikram edilir ve sertifikalar dağıtılır. Bu anı ölümsüzleştirmek için ekibimiz sizin fotoğraflarınızı çekebilir. İpucu: Balon turu için rahat kıyafetler giyin ve sabahın erken saatleri serin olabileceği için hafif bir ceket alın. Tur entegre sistemimiz sayesinde, rezervasyon ve transfer gibi detayları biz önceden ayarlıyoruz; size sadece anın keyfini çıkarmak kalıyor. Alternatif: Eğer yükseklik korkunuz varsa veya balon turu hava şartları nedeniyle iptal olursa, üzülmeyin. Uçhisar Kalesi gibi yüksek bir noktadan gün doğumunu izlemek de enfes bir deneyim. Rehberlerimiz size bu konuda da eşlik edip en güzel seyir noktalarını göstereceklerdir. Peri Bacaları ve Vadilerde Keşif Balondan indikten ve otelde kahvaltınızı yaptıktan sonra, Kapadokya’nın kalbini karış karış keşfetme zamanı. Turlarımız genellikle Kapadokya’nın en ünlü vadilerini kapsar. Devrent (Hayal) Vadisi’ne gittiğinizde, doğal kayaların farklı şekillere benzediği bir açık hava heykel galerisinde geziyormuş gibi hissedeceksiniz. Deveye, eteğe ya da farklı hayvanlara benzeyen peri bacalarını burada rehberinizin eğlenceli anlatımlarıyla keşfedeceksiniz. Paşabağ (Rahipler) Vadisi ise Kapadokya’nın simgesi haline gelmiş şapkalı peri bacalarını yakından görebileceğiniz bir durak. Üç başlı peri bacalarının arasında yürürken, bölgenin jeolojik oluşum hikayesini dinlemek oldukça büyüleyici. Rehberiniz volkanik patlamalar, rüzgar ve yağmur erozyonunun binlerce yıllık dansını anlattıkça, çevrenize bambaşka bir gözle bakmaya başlayacaksınız. Öğle Yemeği: Tur esnasında öğle yemeği için otantik bir mola veriyoruz. Avanos ilçesinde geleneksel bir Kapadokya sofrası sizi bekliyor. Testi kebabı (kapalı çömlek içinde pişen et yemeği) burada mutlaka denenmeli. Ayrıca çömlek yapımıyla ünlü Avanos’ta, yemeğin ardından kısa bir çanak-çömlek atölyesi ziyaret ederek kendi çömlek denemenizi yapabilirsiniz. Bu, Kapadokya’dan size özel bir hatıra olacak! Kültürel Duraklar: Vadiler dışında Göreme Açık Hava Müzesi tur programının önemli bir parçası. Kayalara oyulmuş tarihi kiliseler ve duvar fresklerini gezerken, Kapadokya’nın Hristiyanlık tarihindeki önemini öğreneceksiniz. Aziz Basil Şapeli ve Yılanlı Kilise gibi yapılar, yüzyıllar öncesinin inanç dünyasına pencere açıyor. Yeraltı Şehirleri ve Yerel Yaşam Kapadokya’nın sadece üzerinde değil, altında da bir dünya gizli. Bölgedeki Derinkuyu veya Kaymaklı gibi yeraltı şehirlerini gördüğünüzde hayrete düşmeye hazır olun. Rehberiniz eşliğinde yerin metrelerce altına inerken dar tünellerden geçecek, havalandırma şaftlarını, erzak depolarını ve hatta ibadethaneleri göreceksiniz. Bu çok katlı yeraltı şehirlerinin tarihi, bölge halkının geçmişteki saldırılardan korunmak için nasıl yer altında aylarca yaşayabildiğini gösteren etkileyici bir örnek. Hafif bir serinlik ve nem kokusu eşliğinde, tarihin derinliklerine fiziksel olarak inmek belki de turunuzun en unutulmaz anılarından biri olacak. Turunuzun sonunda, Kapadokya’nın meşhur el sanatları ve şaraplarından tatmadan ayrılmak olmaz. Ürgüp civarında şarap tadımı yapabileceğiniz bağlara uğruyoruz. Volkanik toprağın özel aromasıyla yapılan Kapadokya şaraplarını tadarken, dilerseniz birkaç şişe satın alıp yanınızda götürebilirsiniz. Ayrıca Onyx taş atölyelerine uğrayarak bu yöreye özgü taşlardan yapılma takı ve süs eşyalarını inceleyebilir, dileyenler alışveriş yapabilir. Konaklama: Urban Comfort Travel Agency’nin Kapadokya turları, bölgede seçkin mağara otel deneyimini de içerir. Bir mağara otelde konaklayarak taş oyma odalarda, serin ve otantik bir atmosferde uyuyabilirsiniz. Bu otellerde sunulan geleneksel Türk misafirperverliği ve modern lüksün birleşimi, turunuzu tamamlayan mükemmel bir deneyim olacaktır. Ulaşım ve Rehberlik: Turlarımız boyunca sizi rahat ettirmek önceliğimiz. Klimalı lüks araçlarla ulaşımınızı sağlıyor, alanında uzman ve bölgeye yıllarını vermiş lisanslı rehberlerimizle geziyoruz. TÜRSAB Rota güvencesi ile tüm gezi programımız planlandığı şekilde ve güven içinde ilerliyor. Unutulmaz Bir Kapadokya Deneyimi Kapadokya, sunduğu benzersiz manzaralar ve zengin kültürel mirasla her gezginin hayatında en az bir kez görmesi gereken bir yer. 2025 yılında Kapadokya, balon turu kapasitesini artırarak ve vadi yürüyüş rotalarını geliştirerek ziyaretçilere daha da iyi hizmet veriyor. Urban Comfort Travel Agency ile çıktığınız Kapadokya turunda, hiçbir detayı atlamadan, sıra beklemeden, konforlu ve keyifli bir macera yaşayacaksınız. Kapadokya turu deneyimi, gökyüzünde süzülen balonlardan yeraltının derinliklerine inen tünellere kadar çeşitlilik dolu. Bu masalsı diyarı keşfederken her anında profesyonel rehberlik ve ayrıcalıklı hizmet almak isterseniz, turlarımız sizin için ideal seçim. Evinize dönerken bavulunuz peri bacalarının tozuyla, zihniniz eşsiz anılarla dolu olacak – ve eminiz ki Kapadokya, tekrar gelmek isteyeceğiniz bir destinasyon olarak kalbinizde yer edecek. İyi yolculuklar ve bol keşifler!

Hafta sonu Alexandroupolis

Deniz kenarında taptaze kalamar, ızgara balık ve serinletici cacık ile ouzo keyfi… Alexandroupoli’de yemek, seyahatinizin en zevkli kısmı olabilir. Türk ve Yunan mutfaklarının benzerliği sayesinde damak tadınıza uygun pek çok seçenek bulacaksınız. Deniz Ürünleri ve Tavernalar: Liman çevresi ve sahil boyunca taze deniz mahsulleri sunan tavernalar sıralanıyor. Özellikle Nisiotiko ve Nea Klimataria gibi restoranlar Türk gezginler arasında da meşhur. Menülerinde günlük tutulan barbun, levrek gibi balıklar, ızgara ahtapot, kalamar dolma ve midye gibi lezzetler bulabilirsiniz. Mezeler sofranızı şenlendirir: zeytinyağlı yaprak sarma, fava (bakla ezmesi), patlıcan salatası ve Yunan salatası olmazsa olmaz. Yanında da buzlu bir kadeh ouzo (Yunan anasonlu içkisi) söyleyin. Ouzo, rakıya benzer aromasıyla balık sofralarının vazgeçilmezi; suyla karıştırıldığında beyazlaşıp ferahlatıcı bir içecek haline gelir. Yemek üzerine ikram edilen Uzo veya Mastiha likörü (sakız likörü) ile mideyi rahatlatmayı ihmal etmeyin. Et Yemekleri ve Sokak Lezzetleri: Deniz ürünü sevmeyenler için de seçenek bol. Şehir merkezindeki ızgara restoranlarında souvlaki (şiş kebap) ve gyros (döner) sandviçleri oldukça lezzetli. Porsiyonlar büyük ve genellikle patates kızartması ile servis ediliyor. Gyroplace ve Gialos gibi mekanlarda tavuk veya domuz gyros dürümleri deneyebilirsiniz. Ayrıca kokoretsi (kokoreç) de Yunan mutfağında var; paskalya zamanına denk gelirseniz bazı tavernalarda bu lezzeti bulabilirsiniz. Atıştırmalık olarak ise sıcak bir peynirli börek (tiropita) veya patatesli börek (patatopita) alıp yanında ayran benzeri ayranı (Yunanistan’da “ayran” olarak bilinir) içebilirsiniz. Sokak aralarında ve pastanelerde bu tip börekler, poğaçalar sabahları taze çıkıyor. Kahvaltı ve Kafeler: Yunanistan’da kahvaltı kültürü Türkiye’deki gibi zengin olmasa da Dedeağaç’ta Türk müşterilere alışkın bazı mekanlar serpme kahvaltı sunabiliyor. Ancak yerel halk genelde sabahları bir börek (bougatsa) ve kahveyle yetiniyor. Bougatsa tatlı muhallebi dolgulu veya peynirli olarak yapılan, üzerine pudra şekeri ve tarçın serpilmiş bir çeşit çıtır börektir – mutlaka deneyin. Şehirdeki Konstantinidis Pastanesi bougatsalarıyla ünlü. Kahveye gelince, burada Yunan kahvesi sipariş ederseniz aslında bildiğimiz Türk kahvesi gelecektir. Bunun dışında soğuk kahve sevenler için Frappe (soğuk köpüklü neskafe) ve Freddo Cappuccino popüler yaz içecekleri. Sahildeki Element Cafe veya Drunk Sinatra kafelerinde deniz manzarasına karşı soğuk kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Tatlılar ve Dondurma: Dedeağaç’ta tatlı niyetine Türk mutfağından aşina olduğumuz lezzetler bulmak mümkün. Baklava, lokma (loukoumades) ve kazandibi gibi tatlılar menülerde karşınıza çıkabilir. Özellikle To Spiti tou Glykou (Tatlı Evi) gibi pastanelerde bal şerbetine bulanmış çıtır lokmalar veya fıstıklı baklavalar bulabilirsiniz. Yaz sıcağında ise sahilde dolaşırken dondurma almayı ihmal etmeyin – burada dondurmaya “pagoto” deniyor ve birçok yerde taze dondurma satılıyor. Hatta bazı dondurmacılarda mastic (sakız), baklava veya ouzolu gibi değişik aromalar deneyebilirsiniz. Alışveriş ve Şehirde Keyifli Duraklar Alexandroupoli, büyük bir alışveriş metropolü olmasa da yerel ürünler ve keyifli mağazalarıyla vakit geçirmeye değer. Şehir merkezindeki Dimokratias (Demokrasi) Caddesi ve çevresi alışverişin kalbi. Bu cadde ve ona çıkan sokaklarda giyim butikleri, ayakkabı mağazaları, kozmetik dükkanları ve eczaneler sıralanıyor. Özellikle Yunan eczaneleri, uygun fiyatlı dermokozmetik ürünlerle ünlüdür – burada Apivita, Korres gibi Yunan markalı doğal bakım ürünlerini inceleyebilirsiniz. Yerel Ürünler: Hediyelik veya hatıra olarak alabileceğiniz birçok yöresel ürün var. Şehirdeki Helal Export gibi bazı dükkânlarda Türkçe etiketli ürünler bile bulabilirsiniz. Zeytinyağı şişeleri, Ege’nin bereketini evinize taşıyacak güzel bir seçenek. Evros bölgesinde üretilen soğuk sıkım zeytinyağları oldukça kaliteli. Bal ve reçel de popüler – özellikle çam balı ve turunç reçeli tavsiye edilir. Damla sakızı meraklıları Sakız Adası’na özgü sakız ürünlerini de burada bulabilir; sakız likörü, sakız reçeli veya kahve yanına sakızlı lokum setleri güzel hediyeler olabilir. Ouzo ve İçecekler: Yunanistan’ın milli içkisi ouzo, Dedeağaç’taki market raflarında bolca yer alır. Plomari, Mini, Barbayanni gibi ünlü markaların küçük boy birkaç şişesini alabilirsiniz (sınırda kişi başı 1 litre alkol hakkı olduğunu unutmayın). Ayrıca Trakya bölgesine özgü kırmızı şaraplardan da deneyebilirsiniz; Ismaros bağlarının şarapları yakın bölgede üretildiğinden taze bulunur. Siesta Saatlerine Dikkat: Alışveriş yaparken Yunanistan’daki öğle arası (siesta) uygulamasını göz önünde bulundurun. Genellikle saat 14.00 – 17.00 arasında bir çok mağaza ve hatta bazı restoranlar kapalı olabiliyor. Özellikle yaz sıcağında bu saatlerde halk evine çekilip dinleniyor. Akşamüstü ise dükkanlar tekrar açılıyor ve geç saatlere (20.00-21.00’e) kadar hizmet veriyor. Yani planınızı yaparken öğleden sonra alışveriş molası yerine deniz molası vermek akıllıca olacaktır. Keyifli Duraklar: Alışverişten yorulduğunuzda Dedeağaç Çarşısı içinde mola verebileceğiniz pek çok kafe var. Özellikle SoHo Absolutely Fabulous veya Cafe de Paris, hem serinletici bir içecek hem de gelip geçenleri izlemek için ideal. Akşamüstü vakti, şehir meydanındaki kafelerde toplanan yerlilere karışıp frappe içerken “yavaş şehir” hayatının tadına varabilirsiniz. Dedeağaç küçük bir yer olduğu için, alışveriş ve şehir turu esnasında defalarca aynı tanıdık yüzlerle karşılaşabilirsiniz – bu da şehrin samimi atmosferinin bir parçası.

Yakın Çevrede Keşif Rotaları

Alexandroupoli merkezini keşfettikten sonra, vaktiniz varsa çevrede görülebilecek ilginç yerler de bulunuyor. İşte birkaç öneri: Samotraki (Semadirek) Adası: Alexandroupoli Limanı’ndan her gün olmasa da haftanın belirli günleri feribot seferleriyle ulaşılan Samotraki, bakir doğası ve şelaleleriyle ünlü bir Yunan adası. Feribot yolculuğu yaklaşık 2 saat sürüyor. Samotraki’de devasa Fengari Dağı eteklerindeki doğal havuzlar (vathres) ve Kremasti şelalesi doğaseverlere unutulmaz deneyimler sunuyor. Ayrıca antik Samothraki Tapınak Kompleksi (Tanrısal Büyük Tanrılar’ın Tapınağı) tarihi bir keşif imkanı. Genelde günübirlikten çok konaklamalı tavsiye edilse de, zamanınız uygunsa Dedeağaç’tan kalkıp bu adayı görmek değerli bir deneyim olacaktır. Dadia Milli Parkı: Alexandroupoli’ye 70 km mesafede, Dadia-Lefkimi-Soufli Orman Parkı doğa tutkunları için harika bir rota. Özellikle yırtıcı kuş gözlemi ile meşhur – kara akbabalar, kartallar bu korunaklı bölgede gözlemlenebiliyor. Dadia’daki ziyaretçi merkezine uğrayıp küçük bir safari aracıyla kuş gözlem noktasına çıkabilirsiniz. Ormanın huzuru, çeşit çeşit kuşun kanat sesiyle birleşince şehrin gürültüsünden eser kalmıyor. Sabah erken saatlerde veya akşam üstü gitmek, kuş hareketliliğini görmek için ideal. Feres ve Panagia Kosmosotira Manastırı: Dedeağaç’a yaklaşık 30 km uzaklıktaki Feres kasabası, 12. yüzyılda yapılmış Panagia Kosmosotira Manastırı ile ünlü. Bizans döneminde inşa edilen bu manastırın kilisesi, kubbesi ve duvar resimleriyle oldukça etkileyici. Tarihte bölgenin dini merkezi konumunda olan yapı, mimari açıdan İstanbul’daki Ayasofya’ya benzer unsurlar taşıyor (yapan kişi de Komnenos hanedanından bir prens). Feres’e kadar gitmişken Meriç Nehri’nin panoramasını görmek ve yöresel bir şeyler tatmak için mola verebilirsiniz. İpek Diyarı Soufli: Dedeağaç’ın yaklaşık 65 km kuzeyinde yer alan Soufli kasabası, Osmanlı döneminden beri ipek böcekçiliği ile tanınıyor. Buradaki İpek Müzesi, 19. yüzyılda bir konakta kurulmuş ve ipek üretiminin tüm aşamalarını görsel bir şölenle anlatıyor​ OGGUSTO.COM . Kozaların yetiştirilmesi, ipek ipliğin elde edilmesi gibi süreçleri maketler ve eski aletlerle görünce, bir zamanlar bu bölgenin “ipek yolu” üzerinde küçük ama önemli bir durak olduğunu anlıyorsunuz. Soufli’den el emeği ipek fularlar, kravatlar almak da mümkün. Kasaba merkezinde tarihi konakları ve Koza Evlerini (ipekböceği yetiştirme evleri) görmek de keyifli bir yürüyüş rotası. Bu çevre gezilerine çıkarken, Alexandroupoli’yi konaklama üssü yapmak iyi bir fikir. Sabah çıkıp akşam şehre dönebilir, akşam yemeği ve eğlence için yine Dedeağaç’ın canlı atmosferine kavuşabilirsiniz. Gece Hayatı: Sahil Kasabasında Akşamlar Dedeağaç’ın geceleri, büyük şehirlerdeki gibi çılgın partilere değil, daha yerel ve sıcak eğlencelere sahne oluyor. Özellikle yaz aylarında Türk turistlerin de artmasıyla gece hayatı hareketleniyor. Taverna Geceleri: Akşam yemeğini uzunca bir tavernada aldıysanız, muhtemelen canlı Yunan müziğine de denk gelirsiniz. Şehirdeki bazı tavernalarda hafta sonları buzuki ve gitar eşliğinde Rebetiko veya popüler Yunan şarkıları çalınır. Bu ortamlarda ouzo veya yerel şarap eşliğinde yemeğinizi sürdürürken, bir anda kendinizi tabak kırma geleneği ya da sirtaki halkasında bulabilirsiniz. Özellikle Hovolos Tavern ve Gialos Taverna, yemek sonrası müzikli ortamıyla bilinen mekanlar. Barlar ve Kafeler: Alexandroupoli’de sahil şeridinde ve merkezde birkaç bar, pub tarzı mekan bulunuyor. Thema Coffees & Drinks akşamları kokteyl barına dönüşüyor; burada modern müzikler çalarken deniz esintisiyle serinleyebilirsiniz. Soho Bar ve Prive Club gibi mekanlar gece 11’den sonra gençlerin uğrak yeri oluyor. Bu barlarda yabancı hit şarkılar kadar popüler Yunan parçaları da çalınıyor, dans etmek isteyenler için küçük pistler kuruluyor. Gece Kulüpleri ve Beach Clublar: Dedeağaç’ın asıl gece hayatı, yaz aylarında plaj kenarındaki mekanlarda canlanıyor. Özellikle Temmuz-Ağustos döneminde NOA Beach Club şehrin en hareketli gece kulübü olarak öne çıkıyor. Deniz kenarına kurulmuş bu mekanda hafta sonları DJ performansları, köpük partileri gibi etkinliklerle sabahın ilk ışıklarına kadar eğlence sürüyor. Yine Gialos ve Aqua Mare gibi mekanlar da hem gündüz plaj hem gece kulüp olarak hizmet veriyor – gündüz denize girip akşamüstü partisine katılabilirsiniz. Dikkat çekici bir nokta, bu mekanlarda hafta sonları Türkçe pop müzik setlerine bile rastlamak mümkün; zira misafirlerin hatırı sayılır kısmı Türkiye’den gelen gençler olabiliyor. Yürüyüş ve Sohbet: Eğer daha sakin bir akşam arzu ederseniz, Dedeağaç sahilinde yürüyüş yaparak geceyi geçirmek de çok keyifli. Yaz akşamları sahil şeridi aileler, çiftler ve arkadaş gruplarıyla dolu oluyor. Dondurmanızı alıp gezinirken kulağınıza çalınan müzikler, dilinizdeki tatlı ve serin esinti tüm yorgunluğunuzu alıyor. Fener civarında banklarda oturup ışıl ışıl feribotları izlemek, limandan gelen hafif uğultuyu dinlemek bile insana huzur veriyor. Casino ve Şans Oyunları: Şehirde büyük bir kumarhane olmamakla birlikte, bazı otellerin içinde küçük oyun salonları bulunabiliyor. Ancak çoğu ziyaretçi için Dedeağaç geceleri demek, ya bir kadeh yerel içki eşliğinde dost sohbeti ya da hafif eğlenceli ortam demek. Gürültülü kulüpler yerine bir sahil barında Ay ışığını izlemek de tercihler arasında.Dedeağaç (Alexandroupoli), tarihin içinden gelen adıyla bile bizlere yakın hissettiren, küçük ama dolu dolu bir seyahat rotası. İstanbul’dan sadece birkaç saatlik bir yolculukla ulaşabileceğiniz bu sahil şehrinde, bir yandan yabancı bir ülkede olmanın keşfi, diğer yandan tanıdık tatların ve güler yüzlü insanların sıcaklığı sizi saracak. 2025 yılında da hem Türk gezginler hem uluslararası turistler için güvenli, keyifli ve kültürel açıdan zengin bir durak olmayı sürdüren Alexandroupoli, “kapı komşumuz” unvanını sonuna kadar hak ediyor. Unutmayın, seyahatiniz öncesi pasaport, vize ve araç evraklarınızı kontrol etmeyi; eğer yazın gidecekseniz konaklama için önceden rezervasyon yapmayı ihmal etmeyin. Yunan misafirperverliği eşliğinde leziz yemekler, tertemiz plajlar ve eğlenceli akşamlar sizi bekliyor.